16 Haziran 2016 Perşembe

Sarp'ın Fizik Tedavi Günleri - 1

Uzun zamandır Sarp'ın fizik tedavi süreciyle ilgili bir yazı yazmak istiyordum ancak bir türlü fırsat bulamıyordum. Instagram hesabı (survivor_sarp) ve e-mail yoluyla o kadar çok anneyle görüştüm ki artık bu süreci detaylı bir şekilde paylaşmamın zamanının geldiğini fark ettim.


Bildiğiniz üzere Sarp, her şeyden önce ileri derecede prematüre doğdu. Bırakın en üst seviyede intraventriküler kanama geçirmesini ya da buna bağlı hidrosefali ile savaşmak zorunda kalmasını; en nihayetinde o çok erken doğmuş bir prematüre bebekti. Sadece bu bile fizyoterapistler için çok erken aylarda fizik tedavi ve rehabilitasyona başlamak için bir sebep olarak gösteriliyor. Bu nedenle Sarp'ın hastaneden çıkıp eve geldiği dönemde bildiğimiz tek bir gerçek vardı: Sarp'ın mental engelli olma riskinin yanında ağır fiziksel engelli bir birey olabileceğiydi ve bunu engellemek ya da en aza indirmek sadece ve sadece fizik tedaviye erken başlamak ile mümkün olabilirdi. Ancak önümüzde öncelikli olarak yapılması gereken tetkikler, operasyonlar ve hiç beklenmeden ortaya çıkan nötropeni denen bir kan hastalığı vardı.
Nötropeni sebebiyle Sarp'ın hastane gibi kalabalık ortamlarda bulunması doktorumuzun söylediğine göre ölümcül bir risk taşıyordu. Bu nedenle fizik tedaviye düzeltilmiş olarak 3 aylık olduğunda ancak başlayabildik.

Doktorlar, Sarp'ın beynindeki hasarın çok ciddi olduğunu ve çok ciddi fizik tedavi yapılması gerektiğini; aksi takdirde gördükleri MR'ın ileride tamamen yatalak bir çocuk olabileceğini gösterdiğini söylediler. Beyin ameliyatımızı gerçekleştiren Prof. Dr. Memet Özek'in tavsiyesi üzerine birlikte çalıştıkları fizyoterapist Özcan Kalkan ile yoğun çalışmalarımıza başladık. Özcan Bey'in yöntemi oldukça yoğun, ailenin tam adanmışlığını isteyen ve çocuğun da sınırlarını zorlayan bir yöntem. Burada ailenin yapısı, fizyoterapistle yakaladığı uyum ve işbirliği anlayışı çok önemli; aksi takdirde sevmediğiniz ya da kabullenemediğiniz bir dizi hareketi çocuğunuza yaptırmanız çok daha zorlaşabilir.

Bizim Özcan bey ile yolculuğumuz 2,5 yıl kadar sürdü. İlk zamanlarda top hareketleri ile gövde güçlendirme ve denge çalışmaları ile başladık. Topun hemen ardından theraband ile yapılan kol hareketleri geldi. Top üzerinde çalıştırmak önceleri hiç kolay olmadı. Yapmak istemediği, isyan ettiği anlar çok oldu. Öte yandan reflüsü vardı ve bu bizi oldukça zorluyordu. Topta ileri geri yaptıkça midesi kalkıyor, tüm aldığı sütü çıkarttığı zamanlar oluyordu. Bunu yaşamamak için her şey bir zaman çizelgesine bağlanmış gibiydi. Sabah kalkıyor, sütünü içtikten sonra yarım saat kadar sindirmesini bekliyorduk. Sonrasında top hareketi geliyordu. Toptan sonra lastikler ile (theraband) kol çalışıyorduk. Kol hareketleri yarımşar saatlik setler halinde günde 4 kez yapılıyordu. Özcan Bey, haftalık kontrollerine göre bu hareketlerin süresini değiştiriyordu. Çoğunlukla günde bir saat top; 2 saat kol çalışıyorduk. 

Sarp kadar ufak bir bebek için, uyku saatleri ve beslenme saatlerini çıkarttığınızda günde 3 saati fizik tedaviye ayırmak neredeyse tüm uyanık olduğu zamanları dolduruyordu. Ancak bunun aslında daha başlangıç olduğunun farkında değildik.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder