23 Haziran 2016 Perşembe

Sarp'ın Fizik Tedavi Günleri - 5

Sarp'ın emeklemesi bizim için çok büyük bir adımdı. Memet Bey, emeklemenin sağ ve sol beyin arasındaki koordinasyonun göstergesi olduğunu ve yürümeye giden yolda çok önemli bir gelişme olduğunu söylemişti. Emeklerken vücut ağırlığının çoğunu kollarına verdiği gözle görülebiliyordu. Başlarda kollarını atıp bacaklarını aktif kullanmaktan ziyade daha çok çekiyordu. Bir ay gibi bir sürede emeklemede oldukça hızla yol kat etmişti. Ağırlığının bir kısmını bacaklarına vermeye başladı.

Emeklemenin akabinde tutunarak ayağa kalkmaya başladı ki bu düzeltilmiş 10 ay civarıydı. Bu noktaya kadar her şey yolunda gidiyor gibi gözüküyordu ancak asıl sorunumuz olan ayaklardaki ve kısmen bacaklardaki spastisite kendini göstermeye başladı. Ayağa kalktığı vakit tutunarak durabiliyor ve gövde kontrolünü gayet iyi sağlayabiliyordu fakat ayaklardaki parmak ucu eğilimi artık net bir şekilde fark ediliyordu. Bunun için yaptığımız çalışmalar bir noktaya kadar bizi götürebildi. Bunu engellemek amacıyla 1 yaş civarı ilk atellerimizi yaptırdık. Atel kullanmasındaki öncelikli hedefimiz parmak ucu basmasını engellemek ve bundan doğan ayak şekli deformasyonunu en aza indirebilmekti. Her ne kadar atelle bastırmaya çalışsak da yalın ayak kalkmasına, ayağın bastığındaki duyusal hissiyatının önemini de göz önünde bulundurarak, müsaade ediyorduk. Ayak şekli gitgide kötüleşmeye başlamıştı ve bu durum oldukça canımızı sıkıyordu.

Kasılma ve parmak ucu basma birbirini tetikleyen iki faktördü; kasılma arttıkça parmak ucu basıyor, parmak ucu bastıkça da kasılma artıyordu. Spastisiteyi tetikleyen durumlardan birisi de bildiğiniz üzere boy uzaması. Sarp'ın boyu hızla uzuyor, bu da bizi spastisite ile verdiğimiz mücadelede güç duruma sokuyordu. Bizi anne baba olarak çoğu zaman çaresiz bırakan bir durumla karşı karşıyaydık. Artık Sarp'ın yüreyeceği kesindi ama nasıl bir yürüme patterni olacağını kimse bilemiyordu.

19 Haziran 2016 Pazar

Sarp'ın Fizik Tedavi Günleri - 4

Şimdiye kadar geçen süre bizim için aslında Fizik Tedaviye Giriş dersi niteliğindeymiş, bunu 6. ay itibariyle anladık. Artık Sarp'ı, Özcan Bey tarafından geliştirilmiş, uzay terapisini andıran Kfed isimli düzenekte çalıştırmaya başlamıştık.


Sırasıyla gövde kontrolü, emekleme pozisyonunda durma, sürünme ve sonrasında emekleme, dizlerinin üstünde durma, ayağa kalkma, ayakta durma ve adım atma hareketlerini öncelikle Kfed'de çalışıyorduk. Düzenekte çalıştıktan sonra Sarp'ın bu hareketleri günlük hayata geçirmesi iki hafta ile bir ay arasında değişiyordu. Her hafta Özcan Bey düzenli olarak takip ediyordu ancak hem düzenekteki hareketleri hem de top hareketlerini evde biz yaptırıyorduk. Bu da günde 6-7 saatlik bir çalışma demek oluyordu. Maddi ve manevi açıdan oldukça yorucu ve hırpalayıcıydı. Önceden de belirttiğim gibi Memet Özek'e olan inancımız onun terapisti olan Özcan Bey'le çalışmaktan başka bir ihtimalin aklımıza gelmesine engel oluyordu.



Bu çeşit bir düzenekte çalışmanın, özellikle de bu kadar yoğun saatler çalışmanın, avantajları ve dezavantajları olduğu kesin. Fiziksek olarak çocukta bazı kaba motor becerilerinin daha erken ve hızlı kazandırılabileceği gibi psikolojik etkilerinin de çocukta bir takım sosyal deprivasyonlara yol açtığını düşünüyorum. Tabi ki bunlar benim kişisel fikirlerim. Biz o süreçte başka bir tedavi arayışına girmediğimiz için iyi ya da kötü diyemiyorum. Size tek söyleyebileceğim bizim Sarp'ı 15 ay boyunca Kfed ile çalıştırdığımız. Düzenekte çalıştığımız kaba motor becerilerini Sarp normal hayata aktarabildi.


Merak edenler için şunu söyleyebilirim Sarp Ekim 2012'de sürünmeye, Aralık 2012'de emeklemeye ve Ocak 2013'te ayağa kalkıp sıralamaya başlamıştı. Sürünme ve emekleme esnasında vücudun sol tarafının sağa göre daha zayıf olduğu kendini belli ediyordu. Aynı zamanda kollarının bacaklarından daha aktif olduğunu da rahatlıkla gözlemleyebiliyorduk. Aslında belden aşağısında sıkıntı yaşayabileceğimizi o zamanlardan fark etmeye başlamıştık. Kaldı ki fizyoterapistimiz de bunu söylüyordu. Bu tabloya baktığımız vakit düzeltilmemiş haliyle bile 1 yaşında ayağa kalktığını söyleyebiliriz. Ancak asıl sıkıntılar ayağa kalktıktan sonra kendini göstermeye başladı.

Ayağa kalkmasıyla beraber ayak bileğindeki kasılma ve parmak ucu eğilimi kendini daha da göstermeye başladı. Bunun üzerine afo kullanmaya başladık. Başlarda oldukça zor oldu ancak zamanla alıştı. Afo'nun bildiğiniz gibi tedavi özelliği yok ancak çocuklarımızın özellikle ayak şekillerinin korunmasında ve parmak ucu basma eğiliminin azaltılmasında bizlere yardımcı olacaktır.